Ekoselerin abartıldığı, karma renklerin sıklıkla kullanıldığı, aksesuar kullanımında sınır tanınmadığı bir koleksiyonla karşımıza çıkıyor Jean Paul Gaultier yeni sezonda.

Her bir detayına gözümüzün takıldığı Jean Paul Gaultier bayan koleksiyonundan sizler için seçtiklerimiz…

Jean Paul Gaultier 07-08 sonbahar/kış defilesinde beylerin her biri sanki birer Paul Gaultier görünümündeydi. Saç ve sakal tarzları ile birbirlerinden ayırt edilmeleri oldukça güç bir görünümleri vardı.

Koleksiyona gelince kahverenginin ağırlıklı olduğu çalışmalarda, deri ve kürklü kombinlere sıklıkla yer verilmiş. Abartı ve sadeliğin birbiri içinde harmanlandığı Jean Paul Gaultier koleksiyonundan seçtiklerimiz…

Dünyaca ünlü moda tasarımcısı Bora Aksu, Koton’la uzun yıllar sürmesi planlanan işbirliğine, 2007-2008 Sonbahar-Kış Koleksiyonu ile devam ediyor. Bora Aksu for Koton 2007-2008 Sonbahar-Kış Koleksiyonu’nda, bu defa farklı kumaş ve dokuların yarattığı uyum arayışı göze çarpıyor.

Koleksiyonun hikayesini, 1947 yılında Paris’te başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan “the new look” (Yeni Görünüm) akımının, o yıllarda yarattığı büyük etkisi oluşturuyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, yorgun dünyanın yıpranmış ve modadan uzak kalmış yüzüne, tamamen yeni bir soluk getiren Yeni Görünüm Akımı, özellikle Victorian Dönemi’nin abartılmış görüntüsünün 1940’lı yıllara yeniden uyarlanmasıyla çok kısa zamanda kimlik bulur ve benimsenir. Savaş ve yokluk yılları boyunca lüks ve gösterişten uzak kalan dünyanın, lüksü her anlamda keşfetmeye çalıştığı bu dönemde, cömertçe kullanılan kumaşlar, pul ve simlerle yaratılan ışıltılı detaylar ve yoğun kullanılan drapeler dikkat çekiyor.

Kadınlara yeniden doğuşunu ve kadınsılığını müjdeleyen Yeni Görünüm Akımı’nın çağrıştırdığı hüzün, estetik, yumuşak ve masum havanın arkasındaki ışıltı ve karanlık, “Bora Aksu’nun Koton’a hazırladığı koleksiyona yön veren önemli karşıtlıklardan biri oldu. Savaşın yorgun ve yoksulluğunun, yeniden doğuşla silindiği bu dönem, renk paletinde de kendini gösteriyor. Bora Aksu for Koton Koleksiyonu’nda hakimiyetini sürdüren ve ana renk olan siyahın, farklı tonlarının, parlaktan mata doğru giden gölgelerle kendini gösteriyor olması, bir yerde siyahın siyahla yarattığı karşıtlığı ve uyumu hedefliyor. Siyahın yanındaki griler, doğal tonların pastel dokunuşlarla yumuşadığı renkler, mor ve fuşyalarla canlılık kazanıyor ve yeniden doğuşu simgeliyor.

Savaştan çıkan kadınların, tekrar kadınlıklarını keşfettikleri Yeni Görünüm döneminin silüetleri “Bora Aksu for Koton 2007-2008 Sonbahar-Kış Koleksiyonu”nda da belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Bel hatlarının vurgulandığı, dolgun veya dar eteklerin kadınsı çizgisi, detaylardaki feminenlik ve incelik koleksiyonda öne çıkıyor. İpek, krep, şifon ve dantel gibi kumaşların, yünler, kotonlar ve jarselerle kullanılması Yeni Görünüm Akımı’nın ana temasını oluşturuyor. İnce dantellerin arasında kullanılar jarseler, şifonların altına gizlenmiş gümüş dokulu kumaşlar, koton jarselerin üzerindeki payet işlemeli kumaşlar koleksiyondaki diğer detaylar arasında yer alıyor.

Koton, ulaşılabilir fiyatlarla, ünlü tasarımcı Bora Aksu koleksiyonlarını siz moda severlerin beğenisine sunmaya devam ediyor.

Arzu Kaprol’un 2007-2008 Sonbahar/Kış Pret a Porter Deluxe koleksiyonu Desinety-A.Mayer imzalı bir İstanbul Gravüründen esinlenilerek hazırlanmış. Kaprol’ün, deneysel tasarımlarının da yer aldığı koleksiyonda 82 parça bulunuyor ve ipek ve derinin ağırlığı hissediliyor.

Global giyinen insanlığın, kültürüne ait özellikleri detaya sindirmesi gerektiğine inandığını ve koleksiyonlarında yer alan temaları buna göre belirlediğini söyleyen Arzu Kaprol, “The Bosphorus” koleksiyonunda yer alan gravürlerinde İstanbul’un geçmişten günümüze uzanan şehir kimliğini, metropol hayatını anlattığını belirtiyor. Kaprol; “Bu biraz da bizi geçmişe bağlıyor. Ben her zaman koleksiyonlarımda İstanbul metropol kadınına özgü hikayeler yapıyorum. Mutlaka İstanbul ve Türkiye coğrafyasına özgü birtakım detayları da koleksiyonuma ekliyorum. Çünkü İstanbul’dan besleniyorum. O yüzden konseptim bu kez “The Bosphorus” oldu” diyor.

Arzu Kaprol; ipek, deri, kaşmir, triko, ipek bluz ve elbisenin ağırlıklı olarak yer aldığı koleksiyonunda en fazla dikkat çeken parçaların degrade deriler, lazer kesimler ve ipek kaşmirler olduğunu belirtiyor.

Gaultier hiçbir zaman sıradan bir modacı olmadı ve hiçbir zaman standart moda eğitimi almadı. O moda çevresince hep “yaramaz Fransız modacı” olarak tanınıyor. Moda dünyasındaki ilk atılımını kendi çapında yaptığı çizimlerini ünlü modacı Pierre Cardin’e göndererek başlattı. Ondaki cevheri ve başarıyı hemen fark eden Cardin, Gaultier’i asistan olarak yanına aldı.

İlk kişisel koleksiyonunu 1976’da sundu. O günden bugüne pek çok ünlü ismin gerek film, gerekse video klipleri için kıyafet tasarladı. Koleksiyonlarını sunduğu defileler her sezon ses getiren defileler arasındaydı.

2007 sezonun hauture couture Jean Paul Gaultier defilesinden gözden kaçmaması gereken yakın çekim görüntüleri sizi için derledik.