Türkiye’nin efsanevi markası Çift Geyik Karaca 90. Yılında yeni mağazalarıyla büyümeye devam ediyor.

Triko dendiğinde akla gelen ilk marka olan Çift Geyik Karaca, 2005 yılında Türkiye’nin en iyi triko üreticilerinden biri olan Narin Grup bünyesine katılarak yeniden hayat buldu.

Dünya standartlarında ürünler geliştirerek koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlamayı hedefleyen Çift Geyik Karaca, 2006 yılı içerisinde 6 mağaza daha açarak yıllık hedefine ulaştı. 2007 yılında yaptığı yeni makine ve hammadde yatırımlarıyla, yeni istihdamlar yaratarak büyümeye devam eden marka, dış pazarda da uluslararası bir triko markası olma yolunda ilerliyor. Rusya ve Türki Cumhuriyetlerine ihracatını sürdüren Çift Geyik Karaca’nın yakın dönemdeki en büyük hedefi Avrupa pazarında da var olmak.

Yılların köklü markası Çift Geyik Karaca, geçmişten gelen birikim ve bugünün yenilenen çağdaş mağazacılık anlayışıyla büyüyerek Güneşli, Bayrampaşa, Yenibosna Kadak Alışveriş Merkezi, İzmit Outlet Center, Laleli, Trabzon, Fatih ve Ortaköy mağazalarının yanı sıra Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki corner ve bayilikleri aracılığıyla da tüketicisine ulaşıyor. İstanbul’da; Bakırköy, Kadıköy, Bağdat Caddesi, Nişantaşı’nda cadde mağazaları ve alışveriş merkezlerinde yeni mağazalar açarak Karacaseverlerin daha kolay ulaşabilmesini sağlamak üzere girişimlerine devam ediyor.

Şık bir gömleğin erkeğin cazibesini yansıtan en önemli unsur olduğu düşüncesinden hareketle kuruluşundan bu yana çalışmalarına devam eden Dufy, bu serüvenin içine birçok başarı sığdırdı. Geçen bu süre içerisinde sadece Türkiye’de değil, dünyada da adından sıkça bahsettirdi.

İlk kullanımı eski Mısır’a dayanan gömlek; günlük yaşam, iş yaşamı, özel geceler ve davetlerde erkeklerin vazgeçilmezleri arasında. Giyim eşyası olarak kullanılmaya başlandığı ilk günden bu yana diğer giysilerin arasında özellikli bir yere sahip olan gömlek, tarihsel süreç içerisinde bazı yasalara bile konu olmuş. Örneğin 16. yüzyılın sonlarına doğru İngiltere’de belli bir toplumsal statüye sahip olmayanların ince süslü gömlek giymesini yasaklayan bir yasa çıkarılmış. Daha o zamanlarda bile erkeğin imajını ve toplumsal statüsünü yansıttığı düşünülen gömlek, günümüzde de bu özelliğini koruyor.

Elbette markanın başarısında kalitesi kadar Dufy’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Yusuf Bayat’ın da rolü çok büyük. Yusuf Bayat, Dufy’nin gömlekte bir dünya markası haline gelişini şöyle anlatıyor: “Öncelikle kalite prensibinden hiç ödün vermedik ve başarıya ulaşana kadar çok çalıştık. Markamıza duyduğumuz güven bizleri hep daha iyi ve daha kaliteli ürünler için ateşledi. Belki bu nedenle şu anda Türkiye’nin en kaliteli gömleğini üretiyoruz. Bugün Dufy, bir dünya markası olarak her erkeğin üzerinde gururla taşımak isteyeceği mükemmel bir gömlek ve mükemmel bir markadır.”

Türkiye’deki en büyük ve en ileri teknolojiyle donatılmış üretim tesisleri ve Avrupa’da bulunan mağazaları ile, yıllardır sürdürdüğü yoğun ve özverili çalışmaların karşılığını alan Dufy, her geçen gün daha iyiye ulaşmak için hiç durmaksızın çalışıyor. Üç farklı seride (New Classic, Sport ve Signature) üretilen Dufy’nin tasarım, renk, model ve kumaş çeşitliliği müşterilerine sınırsız alternatifler sunarken, iğnesinden ipliğine yurt dışından getirilen tüm aksesuvarları ile de en ince zevklere hitap ediyor. Dufy, ithal kumaştan yalnızca 40 adet üretilen ve her mağazasında yalnızca bir tane bulunan özel gömlekleriyle de erkeklerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.

Dufy, yaşamla bu kadar iç içe olan gömleği üretirken kumaşın, dokunun ve rengin yanı sıra erkeğin hayat tarzını ve toplum içindeki yerini yansıtan kişisel imajını da dikkate alıyor.
Müşterileriyle arasında güçlü bir iletişim bağı bulunan ve bu yakınlığı onların isteklerine en kapsamlı ve en doğru cevapları verebilme yönünde kullanan Dufy, erkek giyiminin sembolü haline gelen gömlek için hergün en yeni teknikleri, dünyanın en seçkin kumaşları ve en titiz işçiliğiyle birleştirerek erkeklere ayrıcalıklı bir yaşamın kapılarını açıyor.

Bu sezon ayakkabıda rugan krallığını ilan ediyor. Birbirinden şık tasarımlarıyla, İnci deri modayı belirliyor…

Sonbahar-kış sezonunda rugan, koleksiyonların “olmazsa olmaz”ı…

Kendinizi, gündüzleri de rugan giymeye alıştırın!

Rugan hep bir fantezi olarak algılanmıştır. Bu yargı artık değişiyor.
Bu sezon gündüzleri de rugan ayakkabılar giyilecek.

Teknoloji çağının yansımaları, her alanda olduğu gibi ayakkabı modasında da kendisini gösteriyor. Ruganı bir fantezi olmaktan çıkarıp günlük yaşamın ortasına getiriyor. Bu gelişimden, değişik formlarıyla topuklar da etkilenip sezona uyum sağlıyor.

Rugan krallığını ilan ederken, renklerini de birlikte getiriyor: Gri, siyah, beyaz… Gri tartışmasız öne çıkıp ipi göğüslüyor bu yarışta, sezona damgasını vuruyor.

Dikişli-kapitoneli işler, vitrinlerin gözdesi olurken, babetler rengârenk şovlarını sürdürüyor.

Bu sezon tercihler genellikle parıltılara, parlaklıklara yönelecek. Bir yanıyla daha sofistike ve rugan ve parlaklıklar sayesinde daha sıra dışı bir sezon geliyor ayakkabı modasında. Örneğin, yalnızca bir şerit olarak değil, tamamı rugan olan çizmeler giymeye hazır mısınız? Hazırlansanız iyi olur…

Formlarda kısa, sivri burunları da göreceğiz ama yuvarlak çizgiler devam ederken, küt burunlar da marjinal olarak yeniden karşımıza çıkıyor.

Parıltılar, parlaklıklar dedik ya… Altından parlağı var mı? Altın varak kaplama gibi görüntüler de kimi aksesuarlarda süslü bir hava yaratacak…

Modern Zamanlar Prensesi Betty Boop, Sunset Kadınının Yeni İdolü Olmaya Aday…

Yumuşak tonlar, sade çizgilerin verdiği rafine his, sportif şıklık, cazibe ile yoğrulmuş bir koleksiyon… BETTY BOOP, Sunset’in dış giyim koleksiyonu ile yeniden hayat buluyor.

Betty Boop, seksi, şımarık ama bir o kadar masum ve sempatik. Her alanda kendini kanıtlamış “gerçek bir kadın”. Kıvırcık saçları, siyah gözleri ile tüm zamanların en seksi çizgi karakteri…

Bu feminen idol, Sunset’in elbiseden trikoya, kottan t-shirt’e dış giyim koleksiyonun yaşam kaynağı oldu. Mayo, gecelik, pijama, ev giysileri ve iç giyimden sonra Sunset dış giyim ile de kadınlara sürprizler hazırlamaya devam edecek.

Betty Boop’un dış giyim koleksiyonu birbirinden yetenekli tasarımcılardan oluşan bir ekip tarafından hazırlandı. Stil sahibi kadını simgeleyen çizgi ve renkleri bir araya getiren ekip, rahatlık ve sportif şıklığı bütünleştirdi. 80′lerden geri gelen maksimalist akım, koleksiyonun ruhunu oluşturuyor. Başta kırmızı olmak üzere çarpıcı renkler, ekoseler, puantiyeler, baz tonlar renk ve desenlerini tanımlarken, uçusan trikolar, skiny kotlar, kapriler, mini/maksi dar etekler, derin dekolteli elbiseler koleksiyonun ürün gamını anlatıyor.

Yazın özlenen durgunluğu, yerini sonbahar ve kışın dinamizmine bırakırken, vitrinlerde Betty Boop rüzgarı esecek. Modern zamanlar prensesi Betty Boop, stili ile özellikle genç kızların ve genç kalmak isteyen kadınların gözde markası olacak.

Yazın başlarında görmeye alııştığımız elbiseler, sonbaharın gelişiyle bizleri yeni renk ve desenleriyle yine yalnız bırakmıyorlar. Günün koşuşturmasına uygun olarak hazırlanan her renk, desen ve boyda elbiseler Betsey Johnson vitrinlerini süslüyor.

Bu elbiseleri giydiğinizde göz yorucu bir kombinasyon yaratmamak için renkli takılardan uzak durmalı ve sade bir ayakkabı tercih etmelisiniz.

• 
• 
• 
• 
• 
•