Harvey Nichols İstanbul’da…
İngiltere’ nin hatta dünyanın en şık, yenilikçi ve alışverişe farklı bir boyut kazandıran mağazalarından biri olan Harvey Nichols, 1813’ te Benjamin Harvey tarafından Londra’ nın Knightsbridge ve Sloane Caddesi’ nin köşesinde keten dükkanı olarak açıldıktan sonra 1820 yılında halı ,ipek ve lüks eşyalar satan Albay Nichols ile yapılan ortaklık sonucu bugünkü adını aldı. Kurulduğu günden beri sürekli gelişen Harvey Nichols mağazası, yeni ve yetenekli moda tasarımcılarının tasarımlarını sergilemek için yarıştığı hatta dünyaca ünlü markaların yalnızca Harvey Nichols’ a özel ürünlerinin ve koleksiyonlarının olduğu ve stil ikonlarının vazgeçilmezi haline gelen bir alışveriş mekanı oldu.
Bugüne kadar Londra, Manchester, Edinburgh, Birmingham, Leeds, Dublin, Riyad, Hong Kong ve Dubai’ de olmak üzere toplam dokuz şehirde açtığı mağazalar zincirine son olarak Doğu ve Batı’ nın birleştiği Türkiye’ nin gözbebeği Istanbul’ da da bir mağaza açarak Harvey Nichols Mağaza Zincirini 10’ a çıkarttı.
Ve şimdi Londra’ nın gözbebeği Harvey Nichols, dünyada ünlendiği tüm konseptleri ve farklı mağazacılık anlayışı ile artık bizlerle. Kadın, erkek, çocuk giyim, aksesuar, kozmetik ve Beyond Fashion departmanlarında yaşamın tüm alanlarına hitap eden geniş ürün yelpazesi ve marka profili ile Harvey Nichols Istanbul, bizlere büyük mağazacılık anlayışını en kaliteli şekilde sunuyor. Harvey Nichols Istanbul modern mağaza tasarımı ve kişiye özel alışveriş, gurme marketi, bar& brasserie, bakım ürünleri ve kuaför gibi farklı bölümleri ile alışılagelmiş mağazacılık anlayışını değiştirerek bir rüyayı gerçekleştiriyor.
Harvey Nichols İstanbul, bu sonbahar da koleksiyonlarıyla sezona iddialı giriyor. Dünyaca ünlü markalardan Carlos Miele, Carolina Herrera, Oscar de la Renta, Theory, Temperley, Paule Ka ve Emilio Pucci’nin yeni kreasyonları, 2007 sonbahar-kış modasının trendlerini yakalarken, sonbaharın kendine has gizemini de yansıtıyor.
Carlos Miele’nin, New York, Sao Paulo ve Paris temalı koleksiyonunda, drapeler, vücuda oturan dar kesimler, uzun şifon elbiseler asil bir şıklığı çağrıştırırken, tasarımlarda siyah, bordo, koyu yeşil ve mavinin yanı sıra leopar desenli kumaşlar öne çıkıyor. Carrolina Herrera kendine has renk ve desenleriyle gece elbiselerinde vazgeçilmez bir marka olduğunu kanıtlarken, tül ve tafta kumaşlar, işlemeli uzun elbiseler sıra dışı tasarımlarıyla göz dolduruyor.
Oscar de la Renta’nın siyah, fuşya ve lame renklerin ağırlıkta olduğu elbiselerinde, klasik görünümlerin dışında yaka detayları göze çarpıyor. Sezonun trendini yansıtan balon etekler ve dökümlü şifon elbiselerin şıklığı, iddialı ayakkabı ve çantalarla tamamlanıyor. Fransız Devrimi sonrasında Paris’teki Rus göç dalgasını konu alan Temperley koleksiyonunda ise Viktorya tarzı ceketler, desenli elbiseler, lale biçimli kloş eteklerle birlikte dik yakalı gömlekler, düğme detayları, kalın kemerler, fötr şapka ve başlıklar kullanılıyor.
Emilio Pucci, markanın simgesi haline gelen geometrik desenleriyle turuncu, fuşya ve mor gibi canlı renklerin kullanıldığı elbise ve aksesuvarlarıyla koleksiyonun en neşeli ve dikkat çekici tasarımlarını oluşturuyor. Theory koleksiyonundaki yüsek belli, dökümlü pantolonlarla yarasa kollu bluzlarda, koyu ve pastel renklerin kontrastı vurgulanıyor. Sonbaharın pastel gri, kahve ve krem renklerindeki triko elbiselerin, kısa ceketlerin ve uzun hırkaların renkli fularlar, kalın çorap ve çizmelerle kombine edildiği Paule Ka ise gündelik yaşam için farklı seçenekler sunuyor.