Manolo Blahnik geçen sene yaptığı İstanbul gezisi sonrası son koleksiyonunu İstanbul anılarıyla doldurdu ve adını İstanbul koydu. Şimdi de Louis Vuitton 2008 İlkbahar/yaz koleksiyonundaki bir ayakkabıya İstanbul ismini verdi.
Tasarım dünyasının her geçen gün ilgisini çeken 2010 kültür başkenti İstanbul, herseferinde gezenlerini kendine hayran bırakıyor.

Geçen sene bir açılış için İstanbul’a gelen Manolo Blahnik’in bu gezisi İstanbul adlı koleksiyon olarak ilkbahar/yaz sezonunda karşımıza çıkmıştı. İstanbul gezisindeki herşey ayakkabılara taşındı. İsimlerin kimilerinin doğrudan anısı-hikayesi var, kimileri ise tasarımcıya fonetik geldiği için koleksiyonda ölümsüzleşti.

Özellikle Boğaziçi’ne hayran kalan Blahnik’in koleksiyonunun ilham kaynağı Ayasofya ve Türk hamamlarının ihtişamlı mimarisi. Koleksiyonda geometrik çizgiler taşıyan ayakkabıların dikkat çekici unsurları büyük bant ve tokaları. Kilim, Bebek, Bodrum, Ebru, Abdullah ve Tarkan kullanılan isimlerden bazıları.

Öte yandan Louis Vuitton da, yeni sezon ayakkabıları arasına İstanbul isimli kurdeleli bir stiletto katmış durumda.

Ayakkabı Efsanesi “Manolo Blahnik” Harvey Nichols İstanbul’da…Kadınların ayakkabı tutkusunda önemli rol oynayan dünyaca ünlü tasarımcı Manolo Blahnik’in koleksiyonu, Harvey Nichols İstanbul’un içinde açılan mağazasında satılmaya başladı. Madonna’nın “Seksten bile daha güzel.” diye nitelendirdiği, Sex and the City’nin yıldızı Sarah Jessica Parker’ın “gardırobunun en özel parçası” olarak kabul ettiği, Kylie Minogue’un vazgeçilmezi Manolo Blahnik ayakkabılar, tüm dünyadaki stil ikonlarının alışveriş listesinde ön sıralarda yer alıyor.

Harvey Nichols İstanbul’daki özel alanda, Manolo Blahnik’in 2007 ilkbahar-yaz koleksiyonu satışa sunuluyor. Yaz sezonunun en seksi parçalarını içeren koleksiyon, Blahnik’in iddalı sadeliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Renkleriyle bakışları ayaklara odaklayan, kare topuk, dokulu-iğneli deri gibi mükemmel detaylar içeren Blahnik tasarımlar sezonun en dişi modellerini oluşturuyor. Osmanlı ve Batı Afrika camilerinin mimarisinden ilham alınarak tasarlanan bölümde, el işçiliği ve geometrik desenler dikkat çekiyor.

Manolo Blahnik, 2007 koleksiyonuyla, sektördeki 30 yıldan sonra bile hâlâ zorlanacak sınırlar olduğunu ispatlıyor. Blahnik, ayakkabılara arzulandıkları kadar giyilebilmelerini sağlayan yeni bir anlam kazandırıyor.