Bruno Frisoni
Şık tasarımlar, Bruno Frisoni’nin yeteneği ve tutkusuyla ayaklarda kendini gösteriyor. Aslen İtalyan bir ailenin oğlu olmasına rağmen, Paris’te doğmuş ve yaşamış olan Frisoni, kendini gerçek bir Parisli olarak tanımlıyor. Şimdilerde moda dünyasının en tepelerinde kendine yer bulan tasarımcının kariyeri 1980 yılında Jean-Louis Scherrer’in yanında başlıyor ve devamında ise yine efsane olan Maryll Lanvin ve Christian Lacroix gibi isimler var. 1995 yılından itibaren kendi başına devam etme kararı alan tasarımcı, Trussardi, Givenchy, Yves Saint Laurent gibi şık moda evleriyle ortak çalışma yaptığı sıralarda kenidne ait ilk ayakkabı koleksiyonunu da ayakkabı hayranlarının beğenisine sundu. Dişiliğin ön planda olduğu ayakkabılarının en dikkat çekici yanı, bileklerde taşınan birer mücevher gibi algılanması. Maksimal bir tarzın hakim olduğu ayakkabıların ilham kaynağı, Edmond Kirazian’ın 70’lerde yarattığı “Les Parisiennes” çizgi roman karakterleri. Frisoni çok etkilendiği bu karakterlerin hayatını alıp günlük hayatın modern temalarıyla birleştirip birer sanat eseri olarak bizlerin beğenisine sunuyor. Frisoni’nin belki de en büyük sırrı ayakkabıları kağıt üzerinde değil bir terzi gibi ayağın üzerinde tasarlaması.
Bir çok modeli şuanda olmazsa olmazlar arasında olan Frisoni tasarımlarında, deriler, drape kumaşlar, kurdeleler, kürkler ve bütün bunları süsleyen aksesuarlar var. Frisoni’nin dinamik, dişi bir o kadarda eğlenceli tasarımları Kate Moss, Charlotte Gainsbourg ve Victoria Abril gibi moda ikonlarının ayaklarını ve bileklerini süslüyor. Bacakları saran çorap çizmeler, yılan derisi iğne topuklu ayakkabılar, kısa botlar ve şıklığınızı tamamlayabileceğiniz clutchlar ile Bruno Frisoni’nin tanımladığı dişiliği bu sezon yaşamak isteyenler, sadece Harvey Nichols Istanbul’da bulunan koleksiyonun en şık parçalarına sahip olabilirler.